Bu yıl ki 18 Mart Şehitleri Anma Günü'nü iliklerimize kadar hissederek yaşadık. Önce Konferans salonunda Çanakkale 1915 filminin kamera arkası görüntülerini izledik. Ardından da filmin kendisini. Sabahlara kadar Çanakkale'de yaşanan olayları anlatsaydık bu kadar etkili olmayacağını eminim. Bazen gülerek, bazen kanımız donarak bazen de göz yaşlarımızı tutamayarak izledik filmi. Öğrencilerimle böyle anlamlı bir filmi izlediğim için çok şanslı olduğumu düşünüyorum. Çünkü oradaki en küçük sınıf bizdik. Oysa yürekleri gerçekten çok büyükmüş öğrencilerimin. Bunu nereden anladınız diye sorarsanız, filmin ardından kaleme aldıkları yorumları diye cevap verebilirim. Öylesine güzel yoğrulmuş ruhları ile yazdıkları yorumları bir görseydiniz... Emin olun filmden daha fazla ağladım. O anda öğrencilerimi okutup büyütüp böyle bir savaşa gönderdiğimi düşündüm de düşüncemi hafızamdan çok hızla silmek zorunda kaldım. Düşüncesi bile yüreğimi dağlamaya yetti.
Bize en güzel süpriz de Çanakkale filminin yönetmeni Yeşim SEZGİN, Atatürk rolündeki İlker KIZMAZ ve Asteğmen Muharrem'i oynayan Emre ÖZCAN'ın okulumuza konuk olmalarıydı. Filmin çekimi ile ilgili çok özel anlar paylaştılar bizimle. Sorular sorduk, onlar da bize sorular sordu. Sonra Turgut Özakman'ın kitaplarını aldık.
Anlayacağınız bu 18 Mart'ı anlamak ne demek, sanki yaşadık. Hatta öyle yaşadık ki, bir daha böyle savaşlar yaşanmasın sözü ağzımızdan değil gözlerimizden akıp yüreğimize düştü....
Devamını oku ...
Bize en güzel süpriz de Çanakkale filminin yönetmeni Yeşim SEZGİN, Atatürk rolündeki İlker KIZMAZ ve Asteğmen Muharrem'i oynayan Emre ÖZCAN'ın okulumuza konuk olmalarıydı. Filmin çekimi ile ilgili çok özel anlar paylaştılar bizimle. Sorular sorduk, onlar da bize sorular sordu. Sonra Turgut Özakman'ın kitaplarını aldık.
Anlayacağınız bu 18 Mart'ı anlamak ne demek, sanki yaşadık. Hatta öyle yaşadık ki, bir daha böyle savaşlar yaşanmasın sözü ağzımızdan değil gözlerimizden akıp yüreğimize düştü....